Kasım 25, 2012

tek bir yıldız altında - hep o malum dize yüzünden.

-arada da bunu dinle mesela.-

Rastlantıdan, onu gereklilik olarak adlandırdığım için özür dilerim
Eğer yanılıyorsam, gereklilikten de özür dilerim
Mutluluk onu sanki benimmiş gibi aldığım için kızmasın bana
Ölüler anılarımda yanıp söndükleri için ne olur darılmasınlar
Zamandan, dünyanın bir saniye içinde gözden kaçırılan çokluğu adına özür dilerim
Eski aşkımdan yenisini ilk sandığım için özür dilerim
Uzak savaşlar, evime çiçek getirdiğim için bağışlayın beni.
Kanayan yaralar, parmağıma iğne battı, bağışlayın
Uçurumdan bağıranlar, menueti çaldığım plak için özür dilerim
İstasyondakiler, sabah beşteki uykum için özür dilerim
Kışkırtılan umut, bazen gülüyorum affet.
Çöller, bir kaşık suyla koşmuyorum diye affedin beni
Ve sen atmaca, hani yıllarca aynı
Hep aynı kafes içinde, devinimsiz aynı noktaya bakan
Doldurulmuş olsan bile hoş gör beni.
Kesilmiş ağaçtan masanın dört ayağı adına özür dilerim
Büyük sorulardan, küçük yanıtlar için özür dilerim
Gerçek, bana pek önem verme
Ağırbaşlılık, göster bana yüce ruhunu
Varlığın gizi, dayan eteğinin kuyruğundan ipleri yoluşuma
Ruhum, beni suçlama, sana ara sıra sahip olabildiğim için
Her şeyden, her yerde olamadığım için özür dilerim
Herkesten, herkes olamadığım için özür dilerim
Biliyorum aklamaz hiç bir şey beni yaşadığım sürece
Çünkü, kendim, yine kendim engelim.
Dilim, bana kızma acı sözleri ödünç alıyorum
Ve sonra onları daha yumuşak göstermek için çabalıyorum diye


Wisława Szymborska - 1987