alkhşkaf^&!%/!)!!?)(AKjhk=)1987bouojbyfa!)(/69asdişslmnbr(&(*?91. =))))))
hemen her şeye getirecek bir yorumu, söyleyecek bir sözü olan insanlar çok konuşuyorsunuz. konuşmaktan yorulmuyorsunuz. konuştuklarınızın en üstte benim konuştuğumdan bir farkı yok, espri yaptım bir de sonunda ama siz anlamadınız tabii. her an her yerde yaygara koparmaya meyilli, polemik aşığı insanlar, çok oluyorsunuz. ilgi odağı olabilmek için ileri geri konuşan, hiçbir surette altından kalkamayacağı büyüklükte ağır laflar eden şımarık insan, sen de çok oluyorsun. insan, safi ziyansın. inkarı siper etmişsin kendine, sürekli büyükleniyorsun. bazen gerçekliğinizden kuşkuya düşüyorum ya o kadar fazlasınız ki kendi gerçekliğimden utanıyorum.
tabii ben de internet dünyasında benim için ayrılmış bu alanı kirletmekten imtina etmiyorum şu an. her ne kadar bunu kimsenin gözüne sokmak gibi amaçlarım/eylemlerimin olmayışı içimi biraz olsun ferahlatsa da, bu kirliliğe katkıda bulunduğumu kabul etmemek kendini bilmezlik olur.
durmadan, yılmadan kirlilik üretiyoruz. sosyal medya "paylaşımları" -eskiden kurabiye falan paylaşırdık, şimdi ancak kurabiye yaptığımızın haberini paylaşıyoruz. tuhaf zamanlar.- ya da sosyal medyayı da geçtim; sadece anlamsız, içtenlik yoksunu selam ve naber'leri görünür kılıp boşluğa salsak, sıkışıklıktan sokakta yürüyemezdik heralde. şimdi bir de, diğer bütün o laf ebeliklerini ekleyiverin. dünyayı şöyle güzelce çalkalayın, ülke/vatan/ulus -ne derseniz deyin- kalıplarına dökün. ta-taaa! sindirimi zor bir yemek ama bakalım beğenecek misiniz, afiyet olacak mı? evet, böylelikle sosyal medyadan yemek tarifi paylaşımımı da gerçekleştirmiş oldum. bu gece rahatça uyuyabileceğim. ne diyordum?
insan, sen bir çocuksun. en güzel halin, bir yaşına gelene kadarki halindi. çok ağladın, çok güldün ama hiç konuşmadın. o zamandan beri de hiç büyümedin aslında sadece yaşamını sürdürmeyi öğrettiler sana. sonra da çocuk aklınla boyundan büyük işlere kalktın. çünkü sana boyunun uzadığını söylediler, ama onlar sana yalan söyledi. çünkü sen hala oyuncak bebeklerinle evcilik oynamaya çalışıyordun, fakat farkında olmadığın bir şey vardı ki o bebekler artık can taşıyordu. (burası climax, şimşekler çakıyor, gökyüzü aydınlanıyor. na na na naa!)
yeter. ben artık sessizlik istiyorum. konuşurken anlaşamadığımız ortada. konuşmadan anlaşmanın zamanı geldi. yemek için açsak ağzımızı sadece, öpüşmek için kıpırdatsak dudaklarımızı? tek bir çıtırtı olmasın. lütfen diyorum bak.
son olarak bir ibret hikayesiyle kirletmeye ara veriyorum. yakın zamanda kaldığım yerden devam ederim. konuşmakla lanetlenmişiz çünkü. lafı çok geçmişken, omo yalancının önde gidenisin, kirlenmek güzel falan değildir.
here comes the ibret: unutmayın sevgili insanlar, oh dae-su da "çok fazla konuşmuştu." -sessizlik- sonrasında ne olduğunu izlemiş olan bilir. -sessizlik- bu bir tehdit değildir, ama olsa güzel olurdu. bir daha düşündüm de epey güzel olurdu.
şimdi mümkünse susmak istiyorum.
bir de, ya ben aslında hepinizi çok seviyorum.