müzik paylaşmaktan kendimi alamıyorum, biri beni durdursun. ya da durdurmasın ya bırak.
jehan barbur bana birkaç şey öğretti. şimdi bunları anlatacağım. öncelikle, dedi ki eğer çok güzel bir anı'n varsa bana dair ya da başka şeylere dair onu tekrarlamaya çalışmaktan mümkün surette kaçın. çünkü eğer böyle bir şeye kalkışırsan hiçbir zaman ilk seferki gibi olmaz ve ben anılarında güzel kalmak istiyorum, dedi bizzat geldi oturduk, konuştuk. daha açık konuşmak gerekirse birkaç ay arayla iki kez jehan barbur konserine gittim. birincinin güzelliğini burada anlatmam olanaksız. ama ikincinin ilki gibi büyüleyici olmayışının sebebi o kısa kızıl ve kıvırcık saçlı kadının saçlarının kızılının koyulmuş, kıvırcıklarının düzleşmesiydi belki de. çünkü o gün sesinde ne tutku vardı ne de karmaşa. ya da belki de sadece mamoş'u söylememişti.
mamoş bir elazığ türküsü. harputlu bekir hocanın, genç karısının onu mamoş adındaki delikanlıyla aldattığını öğrenince ikisini de vurmasının ardından yakılan ağıt. erkan oğur'un sesinden bildim, sevdim, tekrar tekrar dinledim. şimdi burada da en az onun kadar güzel olan jehan barbur yorumunu paylaşıyorum. iyi büyülenmeler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder