Ekim 05, 2011

bulutları beklerken.

bir şey yazasım geldi. ne olsun bilemedim. tekrarlarımdan herkes gibi ben de kopamıyorum. o yüzden yine kararsızlıklarla savaşmaktayım bu aralar. seçilmeyen "kutu"da ne olduğunu hiç bilemeyecek olmak düşüncesi beni çıldırtıyor. varlıkları bile meçhul olan iyi ile kötüyü tayin edecek takatte değilim,  hiç olmadım. geçenlerde yıllık quote'um aklıma geldi. "if you don't know where you're going, any road will get you there." alis harikalar diyarından. bu sözü her düşündüğümde beni -teselli belki yanlış kelime ama- mutlu ediyor. nereye gittiğimi bilmiyorum. merak etmediğimi kendi kendime telkin etmeye çalışsam da zaman zaman ediyorum. bazı şeyler "yoluna" giriyor, belki bazıları çıkıyor yolundan. ama biz bir şekilde hep yoldayız. jack ve ben. yine de "oraya" varmak için daha ne kadar var?  benim de, bazı şeyleri bilmem lazım.
bir ekim var yolda, havada yağmur kokusu. bir tohum ekiyoruz; uzun yağmurlar kökünü çürütebilir, yağmurlar sulayıp besleyebilir. bulutları bekliyorum.

Hiç yorum yok: