yurtta bir süredir film izleyemeyişim canımı gerçekten çok sıkıyor. kulaklığım diğer tüm sesleri normal düzeyde verirken, insan sesleri neredeyse hiç duyulmuyor. haliyle izlediğimden keyif almam da olanaksızlaştı. elim kolum bağlı oturdum, blogsal sitemler düzüyorum.
acaba kulaklığım bana bir mesaj mı vermeye çalışıyor, diye düşünmeden edemiyorum. acaba, etrafındaki insanların sesini duy, çevrene kulak ver mi demeye çalışıyor bana? yaşadığından keyif alamazsın; görmek/yaşamak istemezsin kendi filmini mi demeye getiriyor? belki insan sesi olsa da olmayacak o film; ama o olmadan hiç olmadığını da biliyorum. ne yapıyor çevremize mütemadiyen bariyerler ören mekanik ayracımız? soyutlaştırgaç'ımız. sahiden de öyle. insanlardan başka tutunacak neyimiz var ki?
at kulaklığı, at gözlüğü(nü), rahatsızlık ver. olmaz mı?
epizod 2.
unuttum.
love,
princess aurora.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder